Özlem YILMAZ:
Dizide sevişme
sahnesi gereksiz
"UNUTULMAZ"IN EDA'SI ÖZLEM YILMAZ,
REYTİNG İÇİN SEVİŞME SAHNESİ ÇEKİLMESİNE KARŞI...
YILMAZ, "DİZİNİN FRAGMANINDA ÖPÜŞME SAHNESİ
VERİLİYOR. SEYİRCİ, OYUNCULAR SEVİŞECEK DİYE BEKLİYOR" DEDİ.
"Karagümrük Yanıyor" dizisiyle dikkatleri üzerine çeken ardından ilk başrol deneyimini "Zoraki Koca" dizisinde yaşayan Özlem Yılmaz, son dönemde "Unutulmaz" ile gündemde... atv'de yayınlanan dizide ablası Melda'nın aşık olduğu adamdan bebek bekleyen Eda'yı canlandıran Yılmaz, tartışmaların da odağında yer alıyor. Dizinin fanatikleri Edacılar ve Meldacılar olarak ikiye ayrılmış durumda...
Oyunculuğa nasıl başladınız?
Oyuncu olmayı küçüklüğümden beri çok istiyordum ama babam biraz karşı çıkıyordu. Sonra dershaneye gittiğimde müdürüm, babamla konuştu ve oyuncu olmamı babama kabullendirdik. Müşfik Kenter'le başladım ilk çalışmalara... Babamın arkadaşıydı zaten kendisi. Ondan sonra o sene babamı kaybettim. Herşeyi bıraktım. Saçma sapan bir isyankarlık içine girdim. O yüzden sınava da girmedim. Sonra herkes sınavlara girmeye başlayınca, ben ortada kaldım ve aklım başıma geldi. "Ben ne yaptım?" dedim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne gitmeye karar verdim. Okulumun bitmesine yakın diziler başladı.
Herkes Eda'yı tanıyor, siz Özlem Yılmaz'ı nasıl tanımlıyorsunuz?
Açık sözlüyüm biraz ve o an karşımdaki kırılacak mı, kırılmayacak mı diye düşünemiyorum. Fazla duygusalım ama aynı zamanda mantığımı da kullanıyorum. Biraz da gevezeyim.
Eda'nın durumunda olsanız ne yapardınız?
Hep söylüyorum, Allah korusun iyi ki, böyle bir durumla karşılaşmadım. Gerçi karşılaşamam, ablam yok. Ağabeyim var. Ama olsaydı, ben ilişkimi keserdim Harun'la... Eda gibi görüşme, konuşma durumum olamazdı. "Sen ablama git." demek için bile gitmezdim yanına... Ayrıca ablamın yüzüne bakamazdım. Her gün evde Yusuf Yusuf gezerdim ama evi terk edemezdim, sıkar bizde o biraz.
facebook'ta seyirciler Edacılar ve Meldacılar olarak ikiye ayrıldı... Takip ediyor musunuz?
Bilmiyorum, çünkü facebook kullanmıyorum. Benim adım ve resimlerimi kullanarak profil açıyorlar. Benmişim gibi de konuşuyorlar. Kimse inanmasın, ben facebook kullanmıyorum.
Bu iş yoğunluğunda "Yeter artık evime gidip keyif yapayım" dediğiniz oluyor mu?
Yok valla... Genelde "Set bitsin de gezeyim" diyorum. Gezmek derken de erkek arkadaşımın yanına gidiyorum. Yoksa "Evime gideyim, pijamalarımı giyeyim, keyif yapayım" gibi bir durumum yok. Seçmek zorundasın, ya uyumayı seçeceksin, ya erkek arkadaşın ve ailenle birlikte olmayı... Ondan sonra erkek arkadaşımı seçip dışarıda olmak zorunda kalıyorum. Eğer uyumayı seçersem, görüşemem onunla... Görüşemezsem çok üzülürüm.
Dizilerde sevişme ve öpüşme sahneleri ön planda. Siz ne düşünüyorsunuz, oyunculukta kurallarınız var mı?
Kuralım yok. Dizilerde çok gereksiz geliyor orası ayrı... Sevişmiş gibi algılatmak çok farklı bir şey, gerçekten onu harala gürele seyirciye vermek çok farklı. Bu bana dizide çok saçma ve gereksiz geliyor. Gerekli olan sahnelerde yapılabilir belki ama onun dışında reyting için yapılması çok saçma. Fragmanda bir veriyor öpüşme sahnesini ondan sonra insanlar başında bekliyor sevişecekler diye. Garibiz ya ne bileyim...
"Unutulmaz"da böyle bir sahne çekilecek olsa ne yaparsınız?
Biz sevişmiş gibi yaptık. Uyandım ve yataktaydım. Kolay atlattım o sahneyi... (Gülüyor)
'İşe ağırlık verdim,
evliliği düşünemiyoruz'
Siz aşka ve evliliğe nasıl bakıyorsunuz?
Evlilik çok büyük sorumluluk. İki taraf da aynı aşk ve sevgiyle birbirine bağlıysa, o yüzden evlendilerse güzel bir şey herhalde... Onun dışındaki mantık evlilikleri ya da kadın evde otursun adam gezsin tozsun, sadece babalık duygusunu tatmin etsin, öyle şeyleri sevmiyorum.
Servet Avcısı'ndan sonra rol arkadaşınız Berksan'la aşkınız başladı. Evliliği düşünüyor musunuz?
İlk başlarda daha çok konuşuyorduk, iş güç yoktu bu kadar, "Evlenirsek şöyle olur, böyle olur" diye.Ben zaten hayal dünyasında yaşayan bir insanım. Sürekli hayaller kurarım. Hatta uyuyamam hayal kurmaktan. "Evim nasıl olsa acaba, neresini, nasıl döşesem?" diye düşünüyorum. İlk başta daha fazlaydı ama şimdilik ağırlık sete geldiği için düşünemiyoruz. Ama karşı çıkan kimse de yok.
Bu yıl beyazperdede çok fazla Türk filmi var. Size göre kaliteli işler mi olmalı, yoksa çok fazla film olmasını doğru mu buluyorsunuz?
Gişe filmi ve sanat filmi çok başkadır. Gişe filmi olmazsa sinema çöker. İkisinde de oynamak isterim ama az olmasın. Çok film olmalı bence.
Milliyet Televizyon 12 - 18 Aralık 2009
SANİYE EVCİMEN
Konu: ÖZLEM YILMAZ RÖPORTAJ. 12 - 18 ARALIK 2009 
Paz Ara. 27, 2009 8:38 pm
